{ "title": "Vakıa Suresi Meali", "image": "https://www.vakiasuresi.gen.tr/images/vakia-suresi-meali-3901.png", "date": "23.01.2024 06:33:09", "author": "Nilay", "article": [ { "article": "
1 - Olacak vak'a olduğu zaman.

2 - Onun oluşunu yalanlayacak kimse yoktur.

3 - O, alçaltıcıdır, yükselticidir.

4 - Yer şiddetle sarsıldığı.

5 - Dağlar serpildikçe serpildiği.

6 - Dağılıp toz duman haline geldiği.

7 - ve sizler üç sınıf olduğunuz zaman.
8 - Sağın adamları (Var ya) ne mutludurlar onlar!
9 - Solun adamları ise ne uğursuzdurlar onlar!
10 - Önde olanlar (Var ya), onlar öncüdürler.

11 - İşte o yaklaştırılanlar.

12 - Nimet cennetlerindedirler.

13 - Çoğu önceki ümmetlerden.

14 - Birazı da sonrakilerden.

15 - (Onlar) cevherlerle işlenmiş tahtlar üzerindedirler.

16 - Karşılıklı olarak onların üzerinde yaslanırlar.

17 - Çevrelerinde, ölümsüzlüğe ulaşmış gençler dolaşırlar.

18 - Kaynağından doldurulmuş, testiler, ibrikler ve kadehlerle.

19 - Ondan ne başları ağrıtılır ne de akılları giderilir.

20 - Beğendikleri meyvalar.

21 - Canlarının çektiği kuş etleri.

22 - İri gözlü hûriler.

23 - Saklı inciler gibi.

24 - Yaptıklarına karşılık olarak verilir.

25 - Orada boş bir söz ve günaha sokan bir laf işitmezler.

26 - Duydukları söz, yalnız \"selam\", \"selam\"dır.

27 - Sağın adamları, nedir o sağın adamları!
28 - Dalbastı kirazlar.

29 - Meyva dizili muzlar.

30 - Uzamış gölgeler.

31 - Fışkıran sular.

32 - Pek çok meyve arasında.

33 - Tükenmeyen ve yasaklanmayan.

34 - ve yükseltilmiş döşekler üstündedirler.

35 - Biz kadınları yeniden inşa ettik (Yarattık).

36 - Onları bâkireler yaptık.

37 - Hep yaşıt sevgililer.

38 - Sağın adamları içindir.

39 - Birçoğu öncekilerdendir.

40 - Birçoğu da sonrakilerdendir.

41 - Solun adamları, nedir o solcular!
42 - İçlerine işleyen bir ateş ve kaynar şu içinde.

43 - Kapkara dumandan bir gölge altındadırlar.

44 - ki ne serindir ne de faydalı.

45 - Çünkü onlar bundan önce varlık içinde sefâhete dalmışlardı.

46 - Büyük günahı işlemekte ısrar ediyorlardı.

47 - ve diyorlardı ki: \"Biz ölüp, toprak ve kemik yığını olduktan sonra, biz mi bir daha diriltileceğiz?\"
48 - \"Önceki atalarımızda mı?\"
49 - de ki: \"Öncekiler ve sonrakiler\"
50 - \"Belli bir günün belli vaktinde mutlaka toplanacaklardır. \"
51 - Sonra siz, ey sapık yalanlayıcılar!
52 - Elbette bir ağaçtan, zakkum ağacından yiyeceksiniz.

53 - Karınlarınızı hep onunla dolduracaksınız.

54 - Üstüne de kaynar su içeceksiniz.

55 - Susuzluk illetine tutulmuş develerin içişi gibi içeceksiniz.

56 - İşte ceza gününde onlara sunulacak ziyafet budur.

57 - Biz sizi yarattık; tasdik etmeniz gerekmez mi?
58 - Attığınız meniyi gördünüz mü?
59 - Onu siz mi yaratıyorsunuz yoksa yaratan biz miyiz?
60 - Aranızda ölümü takdir eden biziz ve bizim önümüze geçilmez.

61 - Böylece sizin yerinize benzerlerinizi getirelim ve sizi bilmediğiniz bir yaratılışta tekrar var edelim diye (Böyle yapıyoruz).

62 - Andolsun, ilk yaratılışı bildiniz. Düşünüp ibret almanız gerekmez mi?
63 - Ektiğinizi gördünüz mü?
64 - Onu siz mi bitiriyorsunuz, yoksa bitiren biz miyiz?
65 - Dileseydik, onu kuru bir çöp yapardık. Hayret eder dururdunuz.

66 - \"Doğrusu borç altına girdik. \"
67 - \"Doğrusu, biz yoksul bırakıldık\" (Derdiniz).

68 - İçtiğiniz suya baktınız mı?
69 - Buluttan onu siz mi indirdiniz, yoksa indiren biz miyiz?
70 - Dileseydik onu tuzlu yapardık. O halde şükretseniz ya!
71 - Bir de o çaktığınız ateşi gördünüz mü?
72 - Onun ağacını siz mi yarattınız, yoksa yaratan biz miyiz?
73 - Biz onu bir ibret ve çölden gelip geçenlere bir fayda yaptık.

74 - Öyleyse büyük Rabbinin adını yücelt.

75 - Hayır, yıldızların yerlerine yemin ederim.

76 - Bilirseniz bu büyük bir yemindir.

77 - O, elbette şerefli bir Kur'an'dır.

78 - Korunmuş bir kitaptadır.

79 - Ona temizlenenlerden başkası el süremez.

80 - (O), âlemlerin Rabbinden indirilmiştir.

81 - Şimdi siz bu sözü mü küçümsüyorsunuz?
82 - Rızkınızı, yalanlamanızdan ibaret mi kılıyorsunuz?
83 - Can boğaza dayandığı zaman.

84 - ki o zaman siz (Ölmek üzere olana) bakar durursunuz.

85 - Biz ona sizden daha yakınız, fakat siz görmezsiniz.

86 - Eğer cezalandırılmayacak iseniz.

87 - Onu geri çevirsenize; şayet iddianızda doğru iseniz.

88 - Fakat ölen kişiye gelince, eğer o rahmete yaklaştırılanlardan ise.

89 - Ona rahatlık, güzel rızık ve Naîm cenneti vardır.

90 - Eğer O, sağın adamlarından ise.

91 - \"(Ey sağcı), sana sağcılardan selam!\"
92 - Ama yalanlayıcı sapıklardan ise;
93 - İşte ona da kaynar sudan bir ziyafet vardır.

94 - ve cehenneme atılma vardır.

95 - Kesin gerçek budur işte.

96 -Öyle ise Rabbini o büyük ismiyle tesbih et.
" } ] }